Aşk denince akla Paris gelir Fransa gelir. Film denince de akla gelsin dedik ve en iyi 9 Fransız filmini sizler için sıraladık. İyi okumalar, sonrasında da iyi izlemeler…
9. Pas ve Kemik – De rouille et d'os
Birbirine oldukça zıt iki karakter ve bir kavga sonucu karşılaşmaları… Katil balina eğiticisi Stephanie e oğlunu öldürdükten sonra evsiz, parasız ve kimsesiz kalan Ali… Stephanie'ye ulaşmak çok zor olsa da iş yerinde geçirdiği kaza ile bacaklarını kaybeder ve o anda itibaren Ali onu mutlu etmek için elinden geleni yapacaktır. Craig Davidson'ın hikayesini anlatan filmi senaryolaştıran isim Thomas Bidegain iken yönetmen ise Jacques Audiard. Başrollerini Marion Cotillard ve Matthias Schoenaerts'in paylaştığı film birçok dalda birçok ödüle aday gösterildi ve ödüller kazandı.
8. Kaldırım Serçesi – La môme
Edith Piaf'ın büyüleyici şarkıları, yaşam öyküsü, yaşamının 40 yaşlarındaki bölümü, yakın dostu ile caddelerde şarkı söyleyerek para kazandığı dönemler başarılı bir şekilde beyaz perdeye yansımış. Başrollerde film ile en iyi kadın oyuncu Oscar'ını alan Marion Cotillard, Sylvie Testud ve Gerard Depardieu gibi yıldızlar yer alıyor. Piaf'ın hastalığı ve bağımlılıkları yüzünden olumsuz etkilenen müzik hayatı ve iniş çıkışlı aşk dolu hayatını izlemenizi tavsiye ederiz.
7. Rüya Bilmecesi – La science des reves
Rüyalarla komediyi birleştiren film, Stephane Miroux'un rüyalarında geçiyor. Stephane rüyasında "Stephane TV"nin karizmatik sunucusu ve rüyalarında Fransız bir kızın peşinden koşar. Programında da karton kameralar karşısında "Uyku Bilimi" üzerine torum yapmaktadır. Gerçek hayatta ise rüyalarındaki aksiyonunun aksine bir takvim şirketinde çalışmaktadır. Stephane rüyalarından önce komşusu olan Stephanie isimli bir kıza aşık olmuştur ve rüyalarında bu duruma çözüm arar. Film Eternal Sunshine of the Spotless Mind'la seviyesini zirveye çıkaran Michel Gondry tarafından yazılıp yönetilmiş.
6. Cesaretin Var mı Aşka? – Jeux d'enfants
Başroldeki erkek karakterin annesi kanserden ölmek üzeredir, kız karakter ise göçmenliğin zorluklarıyla boğuşmaktadır. Bu iki karakter birbirlerine cesaret verme üzerinden bir bağ oluştururlar. Sürekli çeşitli oyunlarla bu cesaret işi artarken, cezalar da farklı boyutlara gider. Zamanla günlük hayatlarını da etkileyecek acı veren bir o kadar da tutkulu bir aşk…
5. Kayıp Nişanlı – Un long dimanche de fiançailles
Birinci Dünya Savaşı biterken Mathilde'nin savaşı başlar. Mathilde'nin eşi ceza alarak Fransa-Almanya orduları arasındaki tarafsız bölgeye gönderilmiştir ve bu ölümle eş anlamlıdır. Bunu öğrenir öğrenmez nişanlısını bulmak için uzun bir yola çıkar. Yol boyunca umudunu kaybetmezken bir yandan da savaşın hüzünlü ve acı durumuna bir kez daha tanık olur.
4. Mavi En Sıcak Renktir – La vie d'Adele Chapitres 1 et 2
15 yaşındaki Adele mavi saçlı Emma ile tanışır ve ergenliğini yeni yaşarken ondan kadınlığı ve kendini savunmayı öğrenir. O güne kadar kendi kendine mücadele etmeye çalışan Adele Emma ile tanıştıktan sonra hayatındaki bazı şeylerin değiştiğini fark eder. Bu ilişki zamanla aşka dönüşür ve ilişkilerinin karmaşıklığı gün yüzüne çıkmaya başlar. 2015 Altın Küre en iyi yabancı film adayı ve 2013 Altın Palmiye en iyi film ödülü sahibi bu filmi mutlaka izleyin.
3. 8. Gün – Le huitieme jour
Satış stratejileri hakkında eğitim veren Harry, eşiyle ayrıldığından beri kendini monoton ve sıkıcı bir hayatın içinde hissetmektedir. Kızlarıyla da yeterince ilgilenememektedir ve günlük hayatın getirdikleriyle iyice stresli birine dönüşmektedir. Bir gün arabasıyla down sendromlu olan Georges'i ezecek gibi olur ve zamanla bu kaza sağlam bir dostluğa dönüşür. Jaco Van Dormael imzası taşıyan film akıllarda yeni kapılar açılmasını sağlıyor.
2. Can Dostum – Intouchables
Zengin bir aristokrat günün birinde yamaç paraşütü yaparken sakat kalır ve bakıcılarına eziyet etmeye başlar. Günün birinde siyahi, hapisten yeni çıkmış birini işe alır fakat kimse bunu onaylamaz. Fakat aristokrat ve yeni bakıcı aslında birbirlerine çok benzemektedirler. Alışılagelen hasta ajitasyon filmlerinin dışında aralarındaki dostluğu ve sevgiyi anlatan en önemli Fransız filmlerinden.
1. Amelie – Le fabuleux destin d'Amelie Poulain
Yönetmen koltuğunda tuhaf ve sıradışı yönetmen Jean-Pierre Jeunet, başrolde ise Audrey Tautou. Tuhaf bir aileyle tuhaf bir şekilde büyüyen Amelie gündüz garson olarak çalışmakta akşam ise küçücük evinde yanızlığıyla baş başa kalmaktadır. Hiç arkadaşı yoktur ama yıllardır sakladığı anı kutu ve hayalgücü vardır. Kutu kendisine ait değildir ve onu sahibine ulaştırmak ister. Bunu yapmaya çalışırken Nino adındaki bir adama aşık olur. Farklı çekim ve kamera açıları, sevimli senaryosu, hayalgücü ve tuhaf havasıyla Fransız yapımlarının en önemlileri arasında.